"...Gerçekleşen kehanet ya da bir ek" ![]() Aynen Aytmatov’un eserindeki “ceset tuzaklar”ı oluşturarak parçalanan masum çocukların bedenleri üzerinden şehvanî zevk duyanlar gibi, hemen yanımızda ve aynı zaman dilimini paylaştığımız insanlar da 1 yaşındaki bebeğin kalbine kurşun sıkarak kinlerini, nefretlerini dindirmiş, tatmin olmuşlardı. Hamile kadınların karnındaki bebekler henüz embriyo aşamasındayken Aytmatov’un eserindeki gibi annelerine işaret göndermişler miydi bilemiyoruz fakat bu seferki kötülük, bir edebî eserin kurmaca boyutunda değil daha evvelki vahşetler gibi gerçek zamanda ve yeryüzünde meydana gelmişti. Ve ben bir kez daha sanatkârların, mitolojinin, sanat eserlerinin gücüne ve varlık şartlarımız üzerine düşünme mecburiyetine inandım ama insandan da her zamankinden daha fazla korktum. Artık sözün bittiği, kelimelerin kifayetsiz kaldığı yerdeyim..." |
3857 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |